İklimlendirme teknolojilerinde bir devrim olan klimalar, hem ısıtma hem de soğutma özelliklerine sahip olmaları sayesinde diğer birçok iklimlendirme ürününün yerini almıştır. Birçok markanın oldukça geniş ürün portföyü içerisinden, her türlü kullanım koşuluna uygun klima bulmanız mümkündür.
Doğru Klima Seçimi Nasıl Olmalıdır?
Klima seçerken en çok dikkat etmeniz gereken nokta, klimayı nasıl bir ortamda ve hangi şartlar altında kullanacağınız olmalıdır. Bu şartları göz önünde bulundurarak yapacağınız bir tercih, klimadan alacağınız verimi artırır, klimanızın ömrünü uzatır. Ayrıca enerji tüketimi de hissedilir bir oranda düşük olur. Eğer klimanızı gün içerisinde 6-10 saat gibi uzun süreler boyunca kullanacaksanız, daha yeni bir teknolojinin ürünü olan inverter klimaları tercih etmenizde fayda var. Bu ürünler, istenen sıcaklığa ulaştıklarında otomatik olarak dururlar ve uyku moduna geçerler. Bu sayede hem kullanımları daha pratik hem de enerji tüketimleri daha az olur. Uzun süre kullanmak yerine birkaç saat kullanacağınız bir ürün arıyorsanız standart, diğer bir ifadeyle on-off klimaları tercih edebilirsiniz. Bu modeller, ayarlanan sıcaklık değerine ulaşıldığında otomatik olarak kapanma özelliğine sahip değildirler. Açma ve kapamanın manuel olarak yapıldığı bu ürünler, fiyat bakımından inverter klimalara göre daha uygundur. Klimanızı kullanacağınız mekan da klima seçerken dikkat etmeniz gereken unsurlar arasında yer alır. İklimlendirme yapacağınız mekan küçükse buna bağlı olarak satın alacağınız klima da küçük olmalıdır. Salon, amfi gibi büyük mekanlar için ise daha büyük boyutlara sahip salon tipi ürünler tercih edilebilir. Ayrıca, bir diğer klima türü olan mobil klimalar, taşınabilir olmaları sayesinde farklı mekanlarda kullanılabilirler.
Klima Enerji Tüketimi Nedir?
Klima seçerken göz önünde bulundurmanız gereken, aynı zamanda klimanın fiyatını da etkileyen unsurlardan biri de klimanın enerji tüketimidir. Tüketilen enerji miktarına göre klimalar farklı sınıflarda üretilirler. En az enerji tüketenler A++ modellerdir, A++ modelleri A+ ürünler takip eder. A sınıfından G sınıfına doğru gidildikçe klimanın enerji tüketimi artar, verimliliği düşer. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte E, F ve G sınıfı klimalar kullanımdan büyük oranda kalkmıştır. Bugün, en düşük verimliliğe sahip ürünler olarak D sınıfı modeller göze çarpıyor. Enerji maliyetlerini değil, ürün fiyatını dikkate alarak tercih yapmak isteyenler, diğer modellere göre daha düşük fiyatta olan D sınıfı klimaları tercih edebilirler. Klimanın inverter mı yoksa on-off mu olduğu da enerji tüketimini belirleyen faktörlerden biridir. Inverter klimalar alternatif akım ve doğru akım arasında dönüşüm yapıp, kompresör basıncını değiştirerek enerji tüketimini minimumda tutabilirler.
Klimalar Zararlı mıdır?
Klimaların zararlı olduğu fikri yanlıştır. Eğer doğru şekilde kullanılırlarsa ve düzenli olarak bakımları yapılırsa klimaların insan sağlığına herhangi bir zararı yoktur. Klimaların hastalığa neden olmalarının sebebi bakımlarının düzenli olarak yapılmamasıdır. Dış ortamdan aldıkları havayı soğutarak veya ısıtarak iç mekanın iklimlendirmesini yapan klimaların içerisinde, havadaki partikülleri, mikroorganizmaları ve diğer tozları süzen filtreler bulunur. Belirli zaman aralıklarında bu filtrelerin değiştirilmesi gerekir aksi halde filtrelerde biriken mantar, polen ve bakteriler hastalığa sebebiyet verebilirler. Bu hastalıklar soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar olabileceği gibi boğazda ve burunda tahriş de olabilir. Klimaların insan sağlığına zarar vermesine neden olan bir diğer etmen de yanlış klima tercihidir. Odanın boyutuna kıyasla yüksek kapasiteye sahip olan ürünler, ortam ısısını ani olarak değiştirebilirler. Bu da ortamda bulunan kişilerin akut nezle ve soğuk algınlığına yakalanmalarına sebep olabilir. Ayrıca, klimadan çıkan soğuk havaya doğrudan ve uzun sürekli maruz kalmak da tutulmalara ve soğuk algınlığına neden olabilir.
